Bel ağrısı en sık karşılaşılan ağrı nedenlerinin başında gelmektedir. Erişkinlerin %80’i yaşamlarının bir döneminde en az bir kez bel bölgesinde ağrıdan yakınmaktadır. Bel ağrısı şiddetli ya da uzun süreli olduğu zaman kişilerin günlük ve iş yaşamlarını olumsuz yönde etkileyerek, yaşam kalitelerini belirgin derecede düşürebilmektedir.
Bel Ağrısının Nedenleri Nelerdir?
Bel ağrısı kaslar, bağlar gibi yumuşak dokuların zorlanması gibi basit ve geçici nedenlere bağlı olabileceği gibi, omurlar ve disklerin hastalıkları gibi daha önemli ve tedavi gerektiren nedenlerden de kaynaklanabilir.
Yaygın inanışın aksine, bel ağrılarının %90’ında ağrının gerçek nedenini saptamak mümkün olmamaktadır. Çok sık görülen ve sadece bel ağrısı olarak isimlendirebileceğimiz bu tür ağrılar hemen daima 4-8 hafta içinde kendiliğinden rahatlar. Bu nedenle, erken dönemde bel ağrısının nedenlerini araştırmaya yönelik inceleme yapmanın gereği ve yararı yoktur.
Bel ağrılarının çok küçük bir kısmı romatizmal hastalıklara, bazı enfeksiyon hastalıklarına, karın içerisindeki organların hastalıklarına ya da tümörlere bağlı olabilir. İleri tetkik ve tedavi gerektiren bel ağrısı nedenleri şöyle sıralanabilir:
– Ağrının süresi uzuyor ve şiddeti artıyorsa,
– Bel ağrısına eşlik eden ve kısa zamanda gerilemeyen, hatta artan sinir basısı bulguları varsa (örneğin, bacakta uyuşma, his kusuru, kas güçsüzlüğü, bacakta ağırlaşma hissi, idrar kaçırma gibi),
– Ağrı özellikle geceleri oluyorsa ya da sabah bel hareketlerinde tutukluk ile birlikte olan ağrı hareketle rahatlıyorsa,
– Eşlik eden ateş, kilo kaybı, bel bölgesinde basmakla belirgin duyarlılık varsa.
Günümüzde bel bölgesini ayrıntılı olarak görüntüleyebilen bilgisayarlı tomografi (BT) ya da manyetik rezonans (MR) gibi inceleme yöntemleri bulunmasına karşın, bel ağrısı olan hastaların büyük çoğunluğunda erken dönemde bu incelemeleri yapmanın bir yararı olmamakta, hatta yanıltıcı sonuçlar alınabilmektedir. Hiç bel ağrısı olmayan sağlıklı insanların yarıya yakınında, MR ile disk hernisi ya da sinir kökü basısı şeklinde bozuklukların saptanabileceği ama bunların hiçbir yakınmaya neden olmayabileceği, dahası, bel ağrısı olan olgudaki bazı MR ve BT bulgularının da bel ağrısının gerekçeleri olmayabileceği bilinmektedir.
Bel Ağrısı Tedavi Edilebilir mi?
Bel ağrısının nedeni ne olursa olsun bu ağrıyı hafifletmek ya da önlemek olasıdır.
Bel ağrısına yol açan nedenler belirlendikten sonra, nedene yönelik girişimler dışında günlük yaşamda belin nasıl kullanılacağının öğrenilmesi, tedavinin ve ileriye yönelik korumanın en önemli öğesini oluşturur. Ağrının şiddetli olduğu dönemde ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlar yarar sağlayabilir. Sanılanın aksine, ağrı nedeni ile hareketi kısıtlamak ve uzun süre istirahat etmek ağrının uzamasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, 3 günü aşan istirahat önerilmemekte ve hastaların bir an önce aktif yaşama dönmeleri tercih edilmektedir.
Bel ağrılarının çok sık tekrarlayabildiği göz önüne alındığında asıl tedaviyi, belin doğru kullanılmasının öğrenilmesi ve düzenli egzersiz yapılması oluşturmaktadır. Ailevi ve mesleki mutsuzluğun çok sık görülen bir bel ağrısı nedeni olduğu ve özellikle ağrının sürekliliğine yol açtığı da unutulmamalıdır.
Bel Bölgesinin Yapısal Özellikleri Nelerdir? Bel omurgasının en önemli görevi vücut yükünü taşımaktır. Bu görevin yerine getirilmesi için sağlıklı omurlar ve disklerin yanı sıra güçlü kaslara da gerek vardır. Başta bel, karın, kalça olmak üzere, bel çevresi kasların güçlü olması bu bölgeye daha az yük binmesine ve daha az zorlanmaya yol açacaktır.
Bel bölgesi düz olmayıp, arkaya bakan bir açıklığı bulunmaktadır. Bu oyuk, omurganın en çok çalışan bölümüdür. Çünkü en fazla yükü taşır ve en fazla hareketi yapar. Bel oyuğunun normal açıklığının sağlanması omurlar, diskler ve çevre yapıları zedelenmeye karşı koruyucu etki yapar.
Diskler, omurları birbirinden ayıran ve üzerine binen yükü emen yumuşak kıvamlı yastıkçıklardır. Arabalardaki amortisörlere benzetilebilir. Her birinin çekirdek bölümü jel kıvamında olup, daha kalın liflerden oluşan bir dış halka ile sarılmıştır. Disk çekirdeğinin içindeki sıvı, omurların diskler üzerinde öne ve arkaya kaymasını, bu şekilde bel omurgasının eğilmesini ve hareket etmesini sağlar.
Belin Doğru Kullanılması ve Güçlendirilmesi
Günlük yaşantıda uyuma, ayakta durma, oturma, eğilme gibi çok tekrarlanan hareketlerin doğru yapılması ve bunların alışkanlık haline getirilmesi bel bölgesine etkileyen zorlanmaları büyük oranda azaltacaktır.
Kötü pozisyonda durmak, bel oyuğunun normal açısını bozarak ağrıya yol açabilir. Öne eğilmek disklerin dış halkasına fazla basınç yaparken, geriye doğru beli esnetmek omurganın arkasında bulunan küçük eklemlerde yangıya ve ağrıya neden olur. Bu durum bel kaslarında “spazm” olarak adlandırılan aşırı gerginliğe yol açarak, ağrının daha da artması ile sonuçlanır.
Bel çevresi kaslarının güçlendirilmesi ve bu kaslara esneklik kazandırılması bel oyuğunun normal açısının korunmasını, omurlar ve diskler üzerine binen vücut yükünün kaslara aktarılmasını sağlar. Bu egzersizlerin etkili olabilmeleri için doktorunuzun önerdiği şekil ve sürede yapılmaları gerekir.